Siz de az hareket ettiğinizi düşünüyor ve yediklerinizin kalorisini hesaplıyor musunuz? Farkındalığınızı artırmak için yaşam koçlarına, sizi birkaç kilometre daha fazla yürütsün diye diyet koçlarına mı koşturuyorsunuz? Pozitif psikolojiye mi inanıyorsunuz? Sağlıklı olmak sizin için de bir erdeme mi dönüştü? O zaman siz de sağlık hastalığına yakalanmış olabilirsiniz.
Sağlıklı yaşam dayatmasının pençesindeki insanlar sadece daha sağlıklı daha mutlu ve daha üretken değiller. Aynı zamanda narsisistik, kaygılı ve suçluluk duygusu içindeler. Sağlıklı yaşam sendromunun kurbanı durumundalar. Biyo-ahlak kişisel patolojilere yol açmakla kalmıyor, başkalarıyla ilişkileri de etkiliyor.
Günümüzde sağlık hastalığının bir ideolojiye dönüştüğünü öne süren Cederström ve Spicer bu olguyu bütün boyutlarıyla mercek altına alıyorlar.