İletişim problemlerini hayatımızın her alanında görebiliyoruz. Eşler arasında, çocuk ve ebeveynler arasında, öğrenci-öğretmen arasında, iş yerlerindeki çalışanlar arasında, yani insanın olduğu her yerde iletişim sorunlarına rastlayabilmemiz mümkün. İletişim problemlerinin bu denli fazla oluşu tek başına konuşmanın insan ilişkilerinde yeterli olmadığı gerçeğine ulaştırıyor bizi. Mevlana, asırlar öncesinden "Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır." diyerek iletişimin bu çok yönlü ilişkiler ağını gözler önüne sermiştir. Aslında karmaşık bir sosyal beceri sanatıdır iletişim.
İnsanların birbirlerini yanlış anlamaları için en az dokuz ihtimal olduğu söylenir. Düşündüğünüz, söylemek istediğiniz, söylediğinizi sandığınız, söylediğiniz, karşınızdakinin duymak istediği, duyduğu, anlamak istediği, anladığını sandığı ve anladığı arasında devasa büyüklükte uçurumlar vardır. İnsanların doğru iletişim kurabilmesi için bu dokuz ihtimal arasındaki koca uçuruma düşmemesi gerekir.
Sağlık ve İletişim öykülerinin hasta, hasta yakını ve sağlık personeli arasındaki yanlış anlama ihtimallerini ve derin uçurumları bir nebze de olsa daraltabilmesini umut ediyoruz. Ya da en azından iletişim sorunlarımızda kendimize batırdığımız iğneleri sunabilmesini…