"Bunca sahife anlattıklarımız içinde Nevred'in şu aşk denen zillete düşmesini anlatmamıza rağmen ne denli bir ateşte yandığının teşbihini bir türlü ibraz nasip olmadı. Gerçi o öylesine bir illettir ki tadanlar bilir, ne kelime ile ne söz ile her şekilde tasviri ve beyanı gayr-i mümkindir. Ne şiire dökebilirsin o hissiyatı ne de ağaçlarla sarılı bir tepenin en yükseğine çıkıp sabahlara dek güzel sözler terennüm etmekle anlatabilirsin. Aşk ki bir hal'dir. Ne desek boş gelecektir. Bir göz temasının bile insanı bu sarhoşluğa ve hissiyata çekeceği açıktır. Önce Nevred gibi o gözlere bakakalırsın. Alemeyn dursun istersin. Cihan yanmış, var imiş yok imiş ne umurun olur ki o anda? İşte Nevred de bu hisleri yaşadı…"
Yolu aşk olanlara, yolu aşktan geçenlere ve yoluna aşk çıkacak güzel insanlara...