Üç kişiydiler aynı masada ve otobüs bekliyorlardı. Birbirlerini seçemiyorlardı, gözlerinde belirsizliğin, renksizliğin perdesi vardı. Sararmış yüzler arasında sisler geziniyordu. Ölgün bir ışık vardı gri duvarları aydınlatan. Yüzlerin yarısı gecenin karanlığına yarısı da sarı bir ışıkta kalmıştı. Gecenin pusu, sigaranın dumanından oluşan sisler… Salonun havası leş gibiydi ve sigaraların ağır kokusuydu insanı bayıltan. Gecenin pusu sigaradan, yoksulluktan ve açlığın nefes kokularından yapılmıştı. Üç kişi oturuyordu masada, bunlardan biri kadındı.