Yirminci yüzyılın son yıllarında bu tür bir hikayeyi yazmama sebep var mıydı? Niçin yazdım. Belki bu hikayeyi masallar türü olarak görenler, küçümsiyerek ve hatta hiçe sayabilecek kimseler bulunacaktır. Halbuki bir milletin destanları, hikayeleri, şiirleri edebiyat ve felsefesi olmazsa o milletin duygu ve sanatından bir yönünün boş kalacağı muhakkaktır.
O halde masallar ve hikayeler insan muhayelesinden doğan fikir sanatı olacağını kabul etmek zorundadılar. Böyle olunca da aranılacak iki şık vardır. Birisinin zararlı, diğerinin faydalı olabileceğini öne sürebilirler. Oysa konumuzu teşkil eden bu hikayeyi biz kendi muhayelemizde yaratmışta değiliz.
Şahmaran hikayesi çok eski zamanın bir mitolojisi olarak günümüze kadar intikal etmiştir.