Antoine, Belasco, Stanislavski, Craig, Meyerhold, Copeau, Vaktangov, Hopkins, Jouvet, Zakava, Guthrie, Logan… Tiyatronun sadece pratiğini değil, bu pratiğe temel oluşturan teorileri de üretmiş ve tiyatronun sanılanın aksine, "iki kalas, bir heves"ten çok daha önemli işlevlerinin olduğunu düşünen tiyatro insanlarıdır hepsi. Tiyatronun üç duvarının arasında kalan alanın, yani sahnenin, nasıl hayata daha fazla yaklaştırılacağını, hayatı ve insanı "sahne"de nasıl estetize edebileceğini konu alan bir disiplin olarak "sahneye koyma"nın araştırılması… Antoine, Sahneye Koyma Sanatı ile ilgili olarak bakın neler yazmış: "Bence, çağdaş sahneye koyuculuk ‒gerçekte günümüzde olduğu gibi‒ sadece özel çerçevesi içinde eyleme uymakla kalmamalı, aynı zamanda eylemin asıl karakterini belirleyip havasını da yaratmalıdır." Tiyatronun bir disiplini olarak düşünebileceğimiz bu alanda değerli tiyatro insanlarının kaleme aldıklarını yine şair, tiyatrocu, sanat ve kültür insanı Suat Taşer'in çevirisi ile sunuyoruz okurlarımıza…