Değerleri duyan bir varlık olarak insan, Sait Faik'in hikâye ve romanlarında "ben" çevresinde ve anlatma esasına bağlı edebi metnin kurgusuyla iç içe bir durumla karşımıza çıkar.
Sait Faik'in hikâyelerindeki kişiler de değer çatışması yaşarlar. Yaptıkları iş, bulundukları mekân ve zaman, onların değerleri duyma noktasında çatışma yaşamalarına sebep olur. Çoğu zaman bu çatışma, hikâyenin de yapısı durumundadır. Kişilerin büyük çoğunluğu davranış değerlerinin dışında tavır takınma ile karşımıza çıkarlar.
Sait Faik, araç değerlerle yüksek değerlerin bir noktada birleştiği, yüksek değer ağırlıklı bir dünya arzulamaktadır. Yüksek değerlerden yana tavır alan, yapıp etmelerini bu değerler doğrultusunda yönlendiren insanı aramaktadır.