Yaşadığınız şehirde, mahallede eğer ayakta kaldıysa yollar, başkalarına benzemeyen yapılar, yokuşlar, taş ve demiri koynuna alanlar geçmişin mekânları yüz yüze geldiğinizde, yüzleştiğinizde dilleri çözülür, sırlarını sererler önünüze.
Konaklar, saraylar, hanlar, hamamlar, zindanlar ve daha nice mekânların "hafıza"larında anlatacağı "geçmişin" hikâyeleri vardır ve her biri şöyle başlar: "Ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler…"
Evet mekânlar susar, susturulur, ama çeneleri açılıp dile geldi mi de… Neler anlatır neler...
"Saklı İzmir Masalları" adlı kitabında İzmir tarihinin pek bilinmeyen yönlerini masalsı bir dille anlatan Talât Ulusoy yeni kitabı Saklı Mekân Hikâyeleri: Farklı Bir İzmir Rehberi ile karşımızda. Bu defa bizlere Güzel İzmir'in, adını çoğumuzun bildiği ama belki de geçmiş hikâyelerini daha önce hiç duymadığı saklı kalmış mekânlarının hikâyelerini anlatıyor.