"Biz kazanmıştık; ben ve sevgilim.
Evet! Bu ilk davam, sevgili olduğumuz gecenin sabahında
kazanıldı. Bundan sonraki günler çok hareketli
geçti. Birlikte kazandığımız davalar her geçen gün artıyor,
içimizdeki bu adalet hazzı büyüdükçe büyüyor, mesleğimize
dört elle sarılmamızı sağlıyordu. Bu arada bir başka
dava da bizim aramızda gelişiyordu: aşk davası."
Saklı Melodiler, okuyucuya bir aile öyküsünden çok
daha fazlasını sunuyor. Genç bir avukat hanım olan Evsen,
birçok gizemli dava ile uğraşırken, bebekliğinden beri
gönülden bağlı olduğu anneannesinin yandığı söylenen
şarkılarının izini sürmeye başlıyor. Aşkla harmanlanan
hayatında kadınlığını keşfederken, müziğe olan aşkı ona
yarenlik ediyor. Yazar asla tek bir türe indirgenemeyecek
olan "Saklı Melodiler" adlı eserinde aşk, tutku, aile bağları,
gizem, sanat ve adalet gibi temaları akıcı bir dille bir araya
getirerek büyüleyici bir hikâyenin kapılarını okuyucuya
açıyor.