"Zihniyet bozukluğunun adını namus koymuşlardı; kılıf öyle güzeldi ki içerisinde yatan insaniyetsizlikleri, gözlerine hiç görünmüyordu. Namus koyunca adını sular duruyor, söz bitiyordu. Namus, kitabın her yerine uyuyordu."
"'Bir değirmen gibi içinde öğütüldüğümüz hayattan bakalım kaçımız sağlam çıkacağız?' sorusunu sormanın vakti gelmedi mi? Susmanın bir meziyet olmadığını öğrendiğimde küçüktüm, büyük büyük cümlelerime kol kanat olacak gücüm yoktu ki kitabına uydurulan bu katliama dur diyebilseydim."