Belli ki, uzun uzun yaşamaktan daha fazla, rahatından daha fazla düşündüğü bir vazife üstlenen, bu uğurda her türlü azaba ve sıkıntıya katlanmaya razı olan, yapması gerektiğine inandıklarını yaparak huzur bulan, derman olması gerektiğine ve olacağına inandığı dertleri göğüslemekten imtina etmeyen, derdini derman gören bir adam Samet Vurgun…
Devletsiz kalan milletine töresini anlatmış. Töresi olanın ili olur elbet demiş milletine. Değerlerine sahip çıkarsa, inancını yitirmezse şayet, ili olacaktır bir gün yine. İl için dil gerektir, dil için söz gerektir, söz için gönül gerektir demiş ve gönülden en güzel sözleri söylemiş. İlinin dili olmuş Samet Vurgun.
Milleti karanlıktan kurtarmak için mum olup yanan Samet Vurgun'u, aydınlığı fişe bağlı sananlar anlamaz. Fişin kimde olduğunu, ışığın nereden geldiğini ve kimin verdiğini bilmeyen, fişi çekildiğinde karanlığa gömüleceğini anlamayanlar elbette Samet Vurgun'u anlamaz.
Bir bilen anlatmış Samet Vurgun'u bu eserde. Bildiğini, eylediğini, gayretini, feda ettiğini, fedakârlığını, karanlığı ve kara günleri yaşadığını bildiğimiz, şahitlik ettiğimiz, milletine, milletinin değerlerine, milletinin birliğine ve dirliğine gönül vermiş, iline vurgun bir adam anlatmış Samet Vurgun'u, onun kutlu yolunu, yolculuğunu.
Kutlu olsun!
Prof. Dr. Muhammet Savaş KAFKASYALI