Küçük Prens ismini duyduğunuzda aklınıza ne gelir? Sulu boya resimleriyle bir çocuk kitabı mı yoksa büyükler için yazılmış bir masal kitabı mı?
İncecik bir kitap içinde yüreği evren kadar geniş, yıldızlar kadar parlak, altın sarısı saçlarıyla ve boynundan hiç çıkarmadığı atkısıyla her yaştan okuyucunun içinde kendisine dair bir şeyler bulduğu Küçük Prens'in gözünden dünyanın ve yaşamın sıra dışı bir tarifi yapılır.
Bu hikâyeyi tasarlayan usta yazar Antoine de Saint-Exupéry için Küçük Prens, kendisi henüz on yedi yaşındayken kaybettiği erkek kardeşinin ölümü ile çöl üstünde uçarken geçirdiği bir kaza sonucu susuzluktan ölmek üzereyken bir mucize eseri son anda hayata yeniden tutunması arasında geçen ve kırk dört yıllık daracık bir zamana sığdırdığı acı, umut, kayıp, sevinç, başarı ve mücadele dolu bir yaşam anlamına gelmektedir.