Sana dair her şeyi bildiklerini düşünürler. Ama sen hiçbir zaman onların düşündüğü kişi olmazsın.
Ailenin en sevilen çocuğu olan Lydia Lee, annesinin gerçekleştiremediği hayalleri ve babasının dünyada kendine bir yer bulma arzusu arasında eziliyordu ama bunu kimse bilmiyordu. Tam da bu yüzden, Lydia'nın cesedi evlerinin yakınlarındaki bir gölde bulunduğunda, aileyi bir arada tutan tüm bağlar bir anda kopmuştu.
Suçlulukla yanıp tutuşan James, evliliğini mahvedecek yolda hızla ilerlerken, Marilyn kızının katilini bulma isteğiyle herkesi kendinden uzaklaştırıyordu. Nath, kardeşinin başına gelenlerin sorumlusu olarak gördüğü komşu çocuğu Jack'ten hesap sormaya kararlıydı. Her şeyi en net gören ise en küçükleri Hannah'ydı – aile içindeki görünmezliğinin bahşettiği gözlem yeteneğiyle, belki de tüm çarpıcı gerçekleri bilen tek kişiydi.
Artık yıllardır içlerinde tuttukları karanlık sırları ortaya dökme ve birbirleriyle yüzleşme vaktiydi. Fakat bu sanıldığı kadar kolay olmayacaktı.
• 2014 Asya/Pasifik Amerikası Edebiyat Ödülü
• 2015 Amerikan Kütüphaneler Birliği Alex Ödülü
• 2015 Medici Kitap Kulübü Ödülü
• 2015 Massachusetts Kitap Ödülü
2014 | Yılın Kitabı
• Amazon • School Library Journal • BookRiot • Booklist • Time Out NY
• O Magazine • Huffington Post • NPR • Buzzfeed
"Kültürler ve jenerasyonlar arasındaki gerilim, maharetli bir yazarın ustaca dokunuşuyla ele alınıyor." —Booklist (starred)
"Celeste Ng'in yazımı kusursuz ve duyarlı, karakterleri ise incelikle çizilmiş." —Publishers Weekly (starred)
"Irk, önyargı, kimlik ve cinsiyet gibi büyük meselelerin tek bir ailenin dinamiğine minyatür bir yaklaşımla doldurulduğu büyüleyici bir anlatı." —Library Journal (starred)
"Sizi güçlü bir girdap gibi içine çekecek ve son sırlar meydana çıkana kadar da sımsıkı ellerinde tutacak." —Kirkus
"Sana Anlatmadığım Her Şey okuru Lydia'nın ölümünün ardında yatan gizemi çözme umuduyla daha ilk sayfadan yakalıyor – ve vadettiği her şeyi veriyor, hem de her açıdan." —Huffington Post
"Hem ivme kazanan bir gizem hem de melez bir ailenin içe işleyen bir incelemesi." —Entertainment Weekly
"Sana Anlatmadığım Her Şey, Amerikalı bir aileyi bir arada tutan –ve ardından yerle bir eden– sırlara ışık tutan ilginç bir hikâye." —Los Angeles Times
"Yazımında çok ince ve net bir dokunuşu var. Cümleleri doğrudan. Duyguları, müthiş derecede detaylı gözlemler aracılığıyla uyandırıyor." —Cleveland Plain-Dealer
"Acı çeken bir ailenin dokunaklı ve ustaca bir tasviri." —Minneapolis Star Tribune
"Çoğunlukla hayatımızdan çıkmış ama hiç unutulmamış bir yer ve zamana yaptığı çağırışımla, Sana Anlatmadığım Her Şey günümüz okurlarının öğrenmesi, üzerine düşünmesi ve takdir etmesi gereken şeyleri anlatıyor." —St. Louis Post-Dispatch
"Sırlarını yavaşça ortaya dökerek sizi içine çeken bir aile draması." —The Missourian
"Celeste Ng karakterlerine tozpembe gelecekler ya da okuyucularına sahte umutlar sunmuyor." —Ann Arbor Observer
"Sana Anlatmadığım Her Şey, yasın alabileceği sonsuz olasılıklara, herkesin sakladığı sırlara ve bir trajedinin aile bağlarını ne kadar etkileyebileceğine değiniyor." —Time Out New York
"Mükemmel derecede dokunaklı." —Boston Glob
"Akıllara kazınan bir çıkış romanı." —Bustle
"İlk mücadeleleri kültürel kopukluk olan kız çocuklarına dair dokunaklı bir hikâye." —Vogue
"Cinsiyet, ırk ve bir neslin karşılanmamış arzularının diğer neslin omuzlarında –ve kafalarında– oluşturduğu yükün ince bir araştırması." —San Francisco Chronicle
"Celeste Ng, trajedinin her sicimini bir araya toplayarak sırları açığa çıkarıyor ve yakıcı cevaplar doğuruyor." —Sara Vilkomerson
"Ohio'daki küçük bir kasabadaki tek Çinli-Amerikan aile olmanın ne anlama geldiğini usta bir kalemle vurgulayarak gözler önüne seriyor." —Kevin Nguyen
"Sana Anlatmadığım Her Şey'in karakterleri ihanet ediyor, körü körüne seviyor, birbirlerini suçluyor ve affediyorlar, belki de en önemlisi birbirlerine ihtiyaç duyuyorlar." —Jesmyn Ward
"Daha ilk paragraftan, bu acılı ailenin hikâyesi bizim hikâyemiz oluyor." —Ru Freeman
"Sana Anlatmadığım Her Şey, hayatı her yönüyle ele alıyor ve tek bir kelime bile boşa harcanmış ya da gereksiz değil." —Amanda Nelson