Susuyorum. Sustukça kanadım. Sustukça ağladım.
Öyle çok kelime vardı ki kalbimden dilime dökülmek için can atan. Ama nasıl korktum bilemezsin. Olurda bir kelimem dokunur diye, kırar seni diye. Nasıl öldürürdüm o zaman ben kelimelerimi?
Ben kelimelerime bile sahip çıkarken sırf canını yakmasın diye bunca yaşattığın mutsuzluk niye?
Neden 'o beni üzmez' dediğim adam her hareketinde, her sözünde yok oluşuma imza attı?
Ben seni sakınıp saklarken, sen neden kırıklarımı toplamak yerine daha da darma duman ettin beni?
Ben kaçıp sende saklanırken, sen neden karanlıklarda bıraktın beni?
Oldurmaya çalıştıkça öldüm ve sen öldüğümü bir kez olsun görmedin. Görmezden geldin en görülesi şeyleri. Görmezden geldin; beni, bizi...
Bak işte şimdi tüm kelimelerim sana ithafen. Her sayfamda sen, sana olan sitem.
Belki şimdi anlarsın beni biraz. Belki şimdi fark edersin varlığımı. Ve belki bende tam şimdi hiç susmadan anlatırım içimdekileri...