Yeni Koronavirüs hastalığı (COVİD-19) Aralık 2019'da Çin'de başlayıp ardından tüm dünyaya yayılmış bir virüs türüdür. Uzun yıllardır hiçbir virüs insanların hayatlarını bu derece etkilememiştir. Üretim sektöründen hizmet sektörüne, eğitim sektöründen ulaşım sektörüne kadar tüm sektörler bu salgından oldukça fazla etkilenmişlerdir. Bu etkilenme üretimin düşmesinden satışların düşmesine, eğitim alamamaktan işe gidememeye kadar birçok konuda insanları etkilemiştir.
Bu dönem temizlik alışkanlıklarımızdan iletişim alışkanlıklarımıza kadar birçok konuyu da değiştirmiştir. Temizliğe daha fazla önem verirken online iletişimi de daha fazla kullanır olduk. Şirketler COVİD-19 salgın dönemini daha az hasarla atlatmak için çeşitli tedbirler almışlar, tüm iletişim kanallarını kullanarak tüketiciyle olan bağlarını koparmamaya çalışmışlardır. Kurumsal itibar kurumların hedef kitle açısından saygınlık durumu olarak tanımlanabilir. Şirketler saygınlıkları oranında ayakta kalabilmektedirler.
COVİD-19 salgını döneminde kurumların saygınlığı daha fazla dikkat edilmesi gereken bir yönetim fonksiyonu haline geldi. Kurumlar web sayfalarıyla birlikte sosyal medya hesapları yoluyla da paydaşlarıyla iletişime devam ettiler. Özellikle sosyal medya yoluyla yapılan paylaşımlarda tüketiciye dönük daha duygusal mesajlar öne çıktı. Salgının birlikte atlatılacağı mesajı her fırsatta verilmeye çalışıldı. Bu kitap öncelikle kurumsal itibar konusunda teorik bilgiler vermekte, ardından COVİD-19 sürecinde sanayi kuruluşlarının sosyal medya yoluyla yaptıkları paylaşımların kurumsal itibar açısından değerlendirmesini yapmaktadır.