Ona ayakta durma gücü veren ve eve girebilmesini mümkün kılan, nefes almasına olanak sağlayan tek şey, ağaç köklerinin arasına gömülü o eski kutuydu. Kutu, mektuplar ve bugünden on bir yıl sonra ulaşılabilecek son bir şans.
Dağılan hayatınızı toparlamak, hatalarınızı telafi etmek, yaralarınızı sarmak ve ayrılmak zorunda kaldığınız insanlarla tekrar biraraya gelmek için son şansa ne kadar inanabilirsiniz?
İnancınızın sizi nerede ayakta tutup, nerede yalnız bırakacağından nasıl emin olabilirsiniz?
Emin olduğunuz her şeyin ayaklarınızın altından kayıp gittiği bir anda neyin gücüyle ayakta durabilirsiniz?
Son şanslara inanmak, mucizelere inanmak kadar gerçektir.