İnancına biçilmiş bedeli ödüyordu Barbara.
Kırbaç darbelerinin sırtında açtığı derin yaralara aldırmıyor, onurlu ve dik duruşuyla inancını görmezden gelenlere meydan okuyordu.
Kan sızan yaraları değil, daha çok yüreği sızlıyordu.
Zira bu insanlık dışı işkenceyi öz babasından görüyor olmak ağırına gidiyordu.
Ancak bir şeyi çok iyi biliyordu Barbara.
"Bedel ödemeden zafer kazanılmazdı."
Zafer fermanını kendisi göremeyecekti lakin yolunu açtığı "Özgürlük Mücadelesi" sonsuza kadar sürecekti.
Sırtında açılan yaralar ise umurunda değildi.