"Kün" ile başladı her başlayan...
"Fe yekün" kadar basitti belki de her şey...
Söz başladı sonra ve ilk icraat cennetten etti insanlığı...
Yazı ile şekle büründü ardından söylemler...
Söz ve yazı belki de ne çektiyse şairlerden çekti,
Gün geldi en müstesna anları taşıdı çağlara, gün geldi en kesif kahırları işledi tarihe, şairler marifetiyle, adına şiir denilen büyü...
Ve kim bilir,
"Gün gelir
Şairlerin de dili tutulur
Sözler seçilir sözlerden
Gerisi unutulur
Kitab'ı eline alır bir şair
Şiirinden utanır
Zamanın keskin gözleri vardır
Ölümsüz olanı iyi tanır"
Yine de bilirim inatçıdır şair.
Zamanın tüm törpülemelerine rağmen vazgeçmez/vazgeçemez şiirden...
Çünkü
"Şairi en iyi şiir anlar
Şaire en içli şiir ağlar"
Şimdi,
Şiirin aşkın izini sürdüğü bir nefes daha alıyoruz...
Ve yaşamaklığımız tarihin gölgesinde iz sürmeye devam ediyor...
Aç yüreğini...