Halid Ziya'ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikaye yazmaya hevesli insanlardır.
-Ahmet Hamdi Tanpınar
"Bu sarayın ilk defa olarak eşiğini aşmak üzereydim ve kim bilir hayatımın kaç yılını burada, gene kim bilir ne müşkül vazifeler altında ezilerek, ne müziç çarklar arasında manevi kuvvetler kırılıp dökülerek geçirecektim…"
Halid Ziya Uşaklıgil, Sultan Beşinci Mehmed'in başkâtipliği görevine atandıktan sonraki ilk gününü böyle anlatıyor Saray ve Ötesi'nde. Edebiyatımızda anı türünün en önemli başlıklarından biri olan Saray ve Ötesi; Aşk-ı Memnu, Mai ve Siyah gibi başyapıtlara imza atmış bir romancının Osmanlı sarayına, saray âdetlerine ve padişaha dair yakından şahitliğiyle paha biçilmez bir yerde konumlanıyor.Tarihimizin en uzun yıllarını, olayların en orta yerinde, bizzat yaşamış bir yazarın gözünden meşrutiyet idaresi, iktidar oyunları, İttihat ve Terakki Fırkası ve büyük bir imparatorluğun son yılları. Saray ve Ötesi, sadece araştırmacılar için değil tarihe meraklı herkes için önemli bir kaynak.