Kadim kültürün çok uzun zaman önce öğrendiği, ancak karmaşa dolu modern zamanların unutturduğu bilgiler şimdi tekrar hafızalarımızda canlanıyor... Atalarımızla aramızdaki eterik bağın aslında geçmişte kalmadığı, hâlâ capcanlı bir biçimde varlığını sürdürdüğünü fark ettirmeyi amaçlayan Sare; gün içerisinde karşılaştığımız, baş etmeye çalıştığımız ve her şey yolunda giderken "Nereden çıktı şimdi bu?" dediğimiz şeylerin arka planını gözler önüne seriyor.
Mükemmel bir bütünün parçaları olup şu anda hayatımızda olan hiç kimse, tesadüfen burada bulunmuyor. En sonunda varacağımız noktaya ulaşabilmemiz için herkes, karşılıklı olarak kendisine biçilen rolü oynuyor; rolü gereğince doğru zamanda ve doğru yerde bulunuyor. İnsanlar bazen çaresiz bırakarak, bazen hırslandırarak, bazen destek olarak birbirine yardım ediyor.
Sare'de bilinmez bir zaman bağıyla birbirine bağlı üç kuşağın epigenetik aktarım hikâyesini okuyacaksınız. Bu eserde sanatın, müziğin, özşefkatin, affetmenin, duanın, anda olanın, saf sevginin, aşkın izlerini bulacaksınız. Daha sağlıklı ilişkiler kurmamız için kendimizi adım adım inşa ederken ayaklarımızın sağlam bir şekilde yere basabilmesinin ipuçlarını satır aralarında göreceksiniz...