"Suskunluğumla inatlaşan bu ihtiyar gözlerinde, bakışlarında ve dudaklarında engel olamadığı titreyişlerle, kıpranmalarla kafasında az çok neyin tasavvur edildiğini işaret ediyor. Pek çok yerin kâh tarımsal verimsizliğini esefle karşılıyor, kâh buna nazaran daha hareketli mevzilerde göz uçlarını birbirinden ayrılmakla bir miktar keyiflendiği gözleniyordu. "Muhtemelen," deyip bir parantez açarak düşünmeye devam ettim; sürekli iç sesiyle konuşup, orada film senaryoları, kitap cümleleri, şiir dizeleriyle hayaller kurdukça insan, artık konuşmaktan yahut dinlemekten usta bir sarraf titizliğiyle imtina etmeye başlıyor. Ne büyük bir tasarruf!"