Geçmişte dünya tarihinde derin izler bırakmaya mazhar olmuş devletlerin diğer bir ortak yönü de, kendilerinden asırlar sonrasına miras olarak kalan zengin "Medeniyet Birikimleri"dir. Bu birikimlerin oluşumunda yer alan öğelerin en önemlilerinden biri, şüphesiz, devletlerin yükseliş ve çöküş dönemlerine de şahitlik etmiş olan şehirlerdi. Bu bağlamda Geç Antikçağ dünyasının başat güçlerinden biri sayılan Sâsânîler, 3. yüzyıldan 7. yüzyılının ortalarına kadar başta İran olmak üzere; birçok bölge üzerinde egemenlik sürmüşlerdir. Bahsedilen yüzyıllarda Sâsânî tahtına geçen bazı Sâsânî şahları karşılaştıkları birçok siyasi, sosyal, ekonomik ve dini probleme rağmen bazı şehirler kurmayı ihmal etmemişlerdir. Sâsânîlerin kültür ve medeniyetini de bariz bir şekilde yansıtan şehirlerin bir kısmı günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Elbette Sâsânî şehirlerin bir başka ehemmiyeti de Sâsânîlerin yıkılması ve akabinde bu coğrafyada kurulan Türk-İslam medeniyetinden bazı izler barındırmasıdır. Hâlihazırdaki bu çalışmada Sâsânî şahları tarafından inşa edilen şehirlerin tanıtılmasının dışında bu şehirlere konu olan bazı metinlerin analizi ve değerlendirilmesi yapılacaktır.