Bu çalışma, satış sözleşmesinde, ayıptan sorumluluktan doğan alacak haklarının tabi olduğu zamanaşımı sürelerini ve satılanın ayıplı olması halinde alıcıya tanınan def'i haklarını düzenleyen TBK m. 231 ve m. 244 f. 3 hükümlerini konu edinmektedir. TBK m. 231 ve m. 244 f. 3 hükümlerinde, taşınır ve taşınmaz satışında düzenlenmiş olan iki ve beş yıllık zamanaşımı süreleri ise, bir yandan alıcıyı kendisine tanınan özel imkanlardan alıkoyan, diğer yandan satıcının hukuki sorumluluğunu sınırlandıran çok önemli bir denge mekanizmasıdır. Bu dengenin satıcı lehine sonuçlanması durumunda, alıcının başvurabileceği yegane yol ise, kendisine yöneltilen taleplere, ayıptan doğan def'i hakları vasıtasıyla karşı koymaktır. Çalışmanın amacı ise, zamana karşı sergilenen bu yarışta, karşılaşılabilecek hukuki sorunlara, olabildiğince çare aramaktır. Öte yandan, çalışma kapsamında, yalnızca ayıptan sorumluluk rejimiyle bağlı kalınmamış, ayrıca Türk Borçlar Kanunu'nda yer verilen genel zamanaşımı hükümlerinin, ayıptan sorumlulukta düzenlenen zamanaşımı sürelerine ne şekilde tatbik edileceği de detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu çalışmada, güncel yargı kararlarından örnekler ile İsviçre-Türk öğretisindeki görüşlere de geniş ölçüde yer ayrılmıştır.