Bu eserin en mühim tarafı Zweig'ın intihar etmeden önce, kendisini göçe zorlayanları eleştirdiği ve bunu satranç gibi bir oyunun gölgesinde gerçekleştirmesidir. Bir gemi yolculuğu boyunca gelişen olaylar ve geçmişe dönüş biz okuyucuları muhteşem bir kurgunun, iliklere kadar işleyen anlatının içine sokmaktadır.
Dr. B. sadece işini yaptığı için, haksız yere Naziler tarafından alıkonulmuş ve işkenceye maruz kalmıştır. Bu işkence hiçlikten ibarettir ve Dr. B. bu hiçlikten satrançla kurtulur. Anlatıcımızın gözleri ve kulakları ile yolculuk boyunca biz de Dr. B.'nin çektiklerine ve ne kadar başarılı bir şekilde satranç oynadığına şahit oluruz. Ancak oynan başarılı Satranç sadece iyi ifa edilmiş bir işkencenin yansımasıdır.
Bu modern klasiği sizlere sunmaktan kıvanç duymaktayız.