Gece, siyah bir örtü gibi kapladığı kentin üstünde esintisiz, kıpırtısız, buyurgan. Sokak lâmbaları karanlığa uzattıkları ince boyunlarıyla isyankâr. Evlerin ışıkları kederli, romantik, neşeli, öfkeli. O evler ki hayatın binbir rengini içinde barındıran sır dolu korunaklardır. O evlerde aşk, sevgi sözcükleri; şefkatli okşamalar; havada savrulan tehditkâr eller; ağızları köpürten küfürler; sıvazlanan sırtlarda güven veren onaylar; bencillikler, özveriler, kahkahalar, gözyaşları; çığlık çığlığa sevişmeler; fısır fısır konuşmalar… Neşe, keder, umut, umutsuzluk ve diz boyu çaresizlik.
Kent kendini geceye teslim etmiş.