Merak insana özgü bir duygudur. İnsan geçmişi, geleceği ve içinde yaşadığı evreni neden ve sonuçları ile merak eder. Bu duygu, öylesine güçlüdür ki önüne geçilmesi de bu anlamda mümkün değildir. Zaman bakımından ileride olanı, gerçekleşmesi beklenen yaşanacak zamanı karşılayan gelecek de bu yönüyle merak duygusunun öncelikli ilgi sahasını oluşturur.
Geleceğin merak edilmesindeki bu doğallık, geleceğe gelmeden hükmetme isteğine cevaplar sunma iddiasında olan bir kısım gaybı ilim şubesini ve bu işi meslek edinen sayısız kâhin, müneccim ve sihirbâzı da beraberinde getirmiştir. Çalışmamız da bu ilim şubelerinin vücuttaki titremelerden hareketle geleceğe ilişkin hükümlerini içeren bir türünü "Seğir-nâme"leri konu edinmiştir. Varlığını oldukça masum yorumlar eşliğinde yüzyılımızda da sürdürmeye devam eden bu türün uzun soluklu bu yaşam serüveninin halk bilimi açısından incelenmeye değer görülmesi de bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmuştur.