"Sevda, durakları acıyla dokunmuş sonsuz zaman dilimlerine yapılan dervişane bir yolculuktur. Sevdalılar ölse de, ses olarak, yazı olarak yaşar, efsaneleşir. Yeni aşklarla beslenen efsaneler, dünyanın yeni insanlarına umut olur, direnç olur. Aşkın, yalnızlıkların, arkadaşlıkların ve dostlukların ilmik ilmik örüldüğü romanın coğrafyasından, soluk soluğa yarattığınız yeni insanın tarihi, aslında yüreğinizin rehberliğidir. sesi sese; sözü söze ulayarak ulaşılmak istenen beyazlık, karanlıkları gizlenmiş tünellerin sonundadır ve mutlaka gidilecektir. Bu şiirsel devinim, yaşamını kendi toprağından soluyan dünyanın en güzel çiçeğinin boyverişine varıp ulaşır. Ahmet Türkay, "Seher Gitti"de bu duyguları, yaşamın çelişkilerinden kopmadan yalın bir dille bize iletirken, duygu ve gerçeğin görkemli ve vazgeçilmez sarmalını da gösterir. Seher Gitti ama ya sizin Seheriniz?"