Günümüzde artık ülkeler değil, bölgeler ve şehirler rekabet etmektedir. Şehirlerin ayırt edici özelliklerini ön plana çıkarıp kimlik ve imaj oluşturmaları bu açıdan önem arz etmektedir. Kentler ve bölgeler; kültürel olarak cazibe merkezi haline gelmek, büyüme ve kalkınmalarını arttırmak, ekonomik olarak canlanmak, tercih edilirlikte öne çıkmak adına markalaşma çalışmalarına ağırlık vermektedirler. Her plan ve stratejinin uygulanmasında olduğu gibi markalaşma da bir yol haritası ve rehbere ihtiyaç duymaktadır. Markalaşmanın tesadüfen ya da rastgele bir unsur olmadığının farkındalığı ile ilerlemek, sahip olduğumuz potansiyeli değerlendirmek, var olanı tanıtmak ve geliştirmek hepimiz için önemli bir sorumluluktur.