Şehrin öteki yüzünü de görmelisin. Coğrafyasının kederle gülümsettiği insanları tanımalısın. Tanımalısın, içinde insan kalan yanınla anlamalısın; e haliyle ölüm de var.
Yaratılmışları razı etmek için yaratılmadın sen. El âlemin sözleri ayet değil ki seni bağlasın.
Bu çağda insanlar birbirini anlamak için değil, sana cevap vermek için dinliyorlar. Farkına varmalısın. Sen üzülüyorsun diye sonbahar çiçeklere acıyor mu sanıyorsun? Derdine çok mu üzülüyor insanlar, yoksa içten içe başına gelmediği için şükür mü ediyorlar?
Senin karanlığına çare olacak güneş, senin gözlerine kederle yazıldı. Dünya burası, karanlığı yaşamak kadar direnmenin de şarkısı var.
Şehrin öteki yüzünü de görmelisin. İbrahim olmadan sevdanın ateşine atılmaktan korkmayan adamları bilmelisin. Bilmelisin, zengin düşlerinden cüzdanında eskiyen vesikalık fotoğrafların sol iç ceplerini nasıl kanattığını. Gökdelenleri delen bakışları bir kurşun edasıyla kullanan çocukların temiz kalplerinde yatan hayallerine dokunmalısın. Merhametinle sarmalısın kadınları, giderken bırakılmış izlerine tanıklık etmiş kaldırımlarda yürümelisin. Yoksulluk şarkılarına eşlik etmelisin, fakirliğin içerisinde ayıbın kutsallığına inanan insanları gördüğünde şehri anlayacaksın. Şehir insanı değil, insanın şehri olduğunun farkına varacaksın. Coğrafya bir yerde kaderse eğer, kederimi seviyorum.
Yüzüne yalancı bir baharın şarkısını yapıştırıp yürümelisin. Yürümelisin, sokaklar senin. Şehir sensin.
Şehrin ışıklarını karanlığa mahkûm edecek gözlerinle karanlıklara karşı direneceksin. İnsanlara inancını yitirdiğinde başlayacak kıyametin, belki de kıyametin kopmamasıdır asıl kıyamet; bunu bilmeden yürüyeceksin. Seninle şu sokaklarda el ele yürüsek şehir bize karışır, biz şehrin ışıklarına.
Merhametinle yeniden şekillenir sokaklar, merhametin yaralarımı iyileştirir; inanıyorum buna.
Şehrin öteki yüzünü de görmelisin, gözlerin alabildiğince uzakları görmeli. Kibrini öldürdüğünde başlayacak şarkı. Merhametin aşktan değerli olduğunu anladığında, kederi de anlayacaksın. Kederlere rağmen sevenleri de. Anlayacaksın, asıl şehrin öteki yüzünde kimin yaşadığını.