Tam bir sekerat! Yani ölüm döşeğinde can çekişme hâli. Ama bu sekerat farklı. İnsanlar sekerata girdiklerinde can verip kurtulurlar. Kimisinin sekeratı uzun sürer, kimisinin kısa. Ama bir sonu vardır. Aşk sekeratının bir sonu yok. Hep can çekişiyorsun. Ne iyileşip eski hâline dönebiliyorsun ne de can verip kurtulabiliyorsun. Yaşama uzak, ölüme yakınsın. Ama ölmüyorsun. Ölmedikçe acın katlanıyor. Sekerattaki insanlarda da olur bazen, iyileştiğini sanırsın. Etrafındakiler sekerattan çıktığını zannederler. Ama bu bir yanılsamadır. Azrail umut verir, umut kırar. Ne demek istiyorum biliyor musun? İkimizin gerçeğine bu kavram tam uyuyor.