"Son on yılda Türkiye'nin %70'ten fazlası kentleşti, neoliberalleşmenin aşırı kalkınmacı ve tüketim odaklı anlayışı sonucunda kentler metalaştı, çevre kaygısı kâr ve ranta yenik düştü, demokratik ve katılımcı yönetim umudu merkeziyetçi anlayışla sönümlendi. Bununla birlikte Türkiye'nin kentleşmesi ve orta sınıflaşması Anadolu coğrafyasında belli duraklamalarla sürdü. Bu bağlamda, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kent, neoliberalleşmenin getirdiği siyasal, toplumsal ve ekonomik değişimleri anlamak/anlamlandırmak açısından önemli bir olgu haline geldi ve neoliberalleşmenin kentlerde yarattığı olumsuzluklarla baş etmek için alternatif arayışları ortaya çıktı. Bu arayışı en güzel ifade eden motto 'kâr için değil insanlar için kentler'dir.
"Biz bu tartışmayı Kayseri, Konya, Gaziantep, İzmir, Denizli, Eskişehir, Diyarbakır, Şanlıurfa kentlerinde yapmaya çalıştık. Özellikle 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden sonraki Türkiye'nin anlaşılması ve iyi, adil, demokratik yönetimi için kent ve kentleşme sürecini çalışmak ve tartışmak gereksinimi olduğunu düşünüyoruz. Sekiz Kentin Hikâyesi'nin bu tartışmaya mütevazı bir katkı olarak okunmasını arzu ederiz."