İnsanlık tarihi boyunca çeşitli mabet, han, hamam, su yapıları, mimari eserler, çarşı-pazar gibi insan merkezli eserler medeniyetin göstergeleri olarak sayılmıştır. Yol ve yol ağları ise medeniyetin en somut göstergesidir. Her türlü medeniyet ürünü yol ağları sayesinde doğu-batı, kuzey-güney yönlerinde taşınarak, insanlığın birbiri ile etkileşim içerisinde olmasına imkan sağlamıştır.
Türkiye'nin büyük şehirlerinden ve ticaret merkezlerinden olan Konya; Ege, Akdeniz, Marmara, Karadeniz ve Doğu Anadolu'yu birbirine bağlayan, Romalıların Kral Yolu, Hristiyanların Hac Yolu, Bizans'ın askerî ve ticaret yolu, Orta Asya'dan Avrupa'ya uzanan İpek Yolu gibi çeşitli amaçlar için kullanılan tarihî yolların kavşak noktasında bulunması sebebiyle ilkçağlardan itibaren Anadolu coğrafyasında önemli bir yere sahip olmuş ve hep ticaret güzergahlarının merkezinde yer almıştır. Tarihsel süreç içerisinde sürekli gelişim gösteren bu yollar, Anadolu'nun Türk hakimiyetine girdiği Selçuklular döneminde, Konya'nın başkent olmasıyla birlikte ivme kazanarak, kervansaray ve köprü gibi yapıların inşasıyla daha güvenli ve sistematik bir hale gelmiştir. Dolayısıyla Konya, Türkiye Selçukluları döneminde önemli bir ticaret şehri olmuş ve bu özelliğini Osmanlı döneminde de devam ettirmiştir.
Geleneksel Konya çarşısı, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde aynı bölgede genişleyerek varlığını sürdürmüştür. Konya çarşısının mekânsal organizasyonu ise Uzun Çarşı merkezli olarak belirlenmiştir. Bedesten bu çarşının başlangıcında yer alırken, esnaf çarşıları, Uzun Çarşı'ya dik gelen sokaklarda faaliye göstermişlerdir. Şüphesiz Şehirde ticaretin önemli merkezlerinden birisi de bazen kervansaray ismi ile de anılan şehir içi hanlarıdır. Şehir hanları, yol güzergahlarında bulunan kervansaraylar gibi sadece konaklama amacı ile değil aynı zamanda gelir getirmek için ticarî depo şeklinde yapılmıştır. Özellikle yabancı tüccarlar ticaret amacı ile bir şehre geldiklerinde bu hanlardan oda tutarak, mallarını burada satmışlar, yerli tüccarlarla buralarda görüşmeler yapmışlar ve aynı zamanda bu hanlarda konaklamışlardır.
Konya şehir içi hanları, çarşının muhtelif yerlerine dağılmış olmakla birlikte yoğunlaştığı bölgelerden birisi yine Uzun Çarşı'nın başlangıç bölgesi olan bedesten ve Şerafeddin Camileri civarı, bir diğer yoğunlaşma alanı ise Uzun Çarşı'nın tamamlandığı Atpazarı Kapısı ile Mevlana Türbesi arasıdır ki her iki bölge de ticarî bakımdan son derece işlek bölgelerdir.