Eski dünyadan bu yana görsel semboller insanın hikâyesini taşımayı sürdürüyorlar.
Hayat gibi semboller de akışkandır ve zaman içinde kültürler bu akışkanlıktan beslenirler.
İslam kültürü ve onun önemli bir kültürel ve estetik açılımı tasavvuf da hem kendisi yeni semboller üretmiş hem de eski sembolleri içselleştirmiştir.
Mimari, musiki, klasik yazı sanatları, edebiyat ve diğer sanat türleri hayatın içinde birbirleriyle etkileşim yaşarlar. Bitki, hayvan, kozmoloji ve diğer semboller hayatı ve sanatı simgeleştirirken derinleştirirler.
Maneviyatın alanı tabiatın soyut bezemeleriyle kendisine has özel bir şehrayin kazanır.
Semboller kültür ve medeniyetlerin canlı hücreleridirler.