Yazmak, çizmek, konuşmak ve her şey, her şey amaçların hedeflere ulaşması sonucudur. Peki bu sonuçlar beklentileri karşılıya bilir mi? Birazı evet çoğunlukla hayır. Olumlu veya olumsuzda olsa o yolda ilerlemenin başlangıcıdır amaçlar.
Her amaç ümit etmekle olur. İnsan ümit eder, ümit ettiği şey belki hiç olmayacak ve ya hemen olabilecek bir şeydir. Ama insan bunu düşünmeden ümit eder.
İnsan her gün yeni bir tuğla ekleyerek, ümit ettiği hayal binasını gerçeğe doğru götürmek için yaptığı binayı tamamlamaya çalışır, tuğlaları ekler ekler ve bir gün bakar ki bina hemen hemen tamamlanmak üzere işte o zaman birileri, bir şey, belki gizli bir el ümit binasının ta diplerinde ki bir tuğlayı çeker ve bina yerle bir olur. Ümit eden ise, ümitlerine kavuşmaya ramak kalmışken böyle bir olayın olmasının ardından büyük bir hezeyan içindedir. Kişi bir daha ümit etmeyeceğini, ümit eder.
Düşünür taşınır ve kendi istemese de elleri tekrar kırık tuğlalara gider. Kırıkları dökükleri toplar ve binayı tekrar bin bir emekle inşa etmeye başlar. Sonuç mu? Elbette ki ümit edende...