Evden ayrılmaların daha ben küçükken başladı. İlkinde, hayatlarını başka bir yerde yeni baştan kurmayı seçen arkadaşlarını ziyarete gitmiştin. Bir gece önce benim için bir kâğıda dünyayı çizmiş ve bana tam olarak nereye gideceğini göstermiştin. Bana Biz buradayız ve yarın ben bu aşağıdaki noktada olacağım, demiştin. Eline kırmızı bir kalem alıp bizim evden o noktaya uzanan bir çizgi çekmiştin. Bu bir köprü olsun, yarın da benim nehrin karşı yakasına geçeceğimi düşün, demiştin. Bu yüzden köprünün altındaki her yeri maviye boyamış, Avrupa'yı tamamen sular altında bırakmıştık. Sonra da o kâğıdı bir bantla buzdolabının kapısına asmıştık ve o kâğıt orada yıllarca kalmıştı...