Büyük adamların aşkı diye bir şey mi vardır oysa.Çünkü aşk yıkar bütün o bilinen büyüklükleri çıplak bırakır sadece insan kalmaya irca eder aleme eşitler özüne döndürür çoğunca da rüsva eder ağına düşürdüğü herkesi.
Aşkın bu kudreti onlara günahlanyla sevaplarıyla anlaşılabilir olma yakınlığını ve de yalınlığını kazandırır.
Tabii ki barikatları bir tek aşk yıkıp altüst edebilir ve herkesi herkes gibi insan ve yapayalnız yaşayanlar gibi korunaksız kılar.
Bu kitap o Yedi harika adam ın en insani yanına çeviriyor objektifini ve çok insaflı bir dille onları çıplak resmediyor.
Bu çok da şaşırılmayacak bir durum değil elbette. Çünkü bunlar hanelerin en mahrem dolaplarında kilitli sandıklarında uzun yıllar saklanmış sır küpü mektuplarda tozlu hatıra defterlerinde yarısı okunmaz hale gelmiş evrak ı metrukelerde meşakkatle izi sürülen hikayelerdir sonuçta.
Böyle oldukları oranda da iç acıtıcıdırlar keder yüklüdürler ama hoşa da gidicidirler.