Ufaklık gözlerini açtığında, başucunda biri durmaktaydı. Başında börkü, sırtında yayı okluğu, belinde kılıcıyla bir Hun savaşçısı... Fakat bu Bayca'ydı. Çocuğun sırtına saplı bir ok vardı ve yarası ağırdı.
Bayca kesik kesik sözcüklerle, "Kız kardeşim çok zor durumda Ufaklık." dedi. "İşte bu da onun zaman saati. Saat onu bıraktığım ana ve yere kilitli. Sizin yalnızca şu kırmızı düğmeye basmanız yeterli. Ne olur gidip bulun ve kurtarın kız kardeşimi."
Ufaklık ve Gizem, arkadaşlarını yüz üstü bırakamazlardı tabi. Zaman saatinin düğmesine basmalarıyla, kendilerini bir anda karanlık bir ormanda ve kanlı bir savaşın tam ortasında buluverdiler. Serüvenden serüvene atılırlarken, Büyük Hun Devleti'nin taht çekişmelerine ve tarihin en büyük meydan savaşlarından birine de tanık oldular. Soluk soluğa okuyacağınız bu benzersiz serüveni Ufaklık ve Gizem'le birlikte yaşamak için; Haydi Gençler, Serüven Peşine...