Masmavi gökyüzünde uçan, kanadı yorgun turnalar mıydı bizim yollarımızı yeniden birleştiren? Yoksa senin avuçlarına dökülen duaların mucizesi miydi? Adın sevmek, yüzün ay ve kaderin geleceğe dair umutlarım… Al bir gelinciğin yaprağında aramak olsa gerek silik anılarımızı. Yahut berrak bir nehir kenarındaki taşın kıyısında, beyaz bir nilüferin açışında yeniden bulmak seni. Her feda ettiğimiz dileğin derin aczinde boğulmak sevdiğim… Bilirim ki sevilene düşen beklemek ve sevenin her gidişinde kaldığı yere dönmesidir gerçek aşk. Ellerimiz semada ve yankısı duyulan duaların derinliğinde hiçliğimiz… Ve Allah için sevmek; Art niyetsiz, çıkarsız ve beklentisiz en saf sevgi bu olsa gerek. İki cihan da huzura kavuşturan o şefkatli duygu. Kendimizi kaybetmediğimiz tek çıkmaz sokak. Sığındığımız tek kutsal mabedimiz bu olsa gerek…