18. yüzyıl Osmanlı düşünce hareketi içinde önemli bir yer tutan; bilim, edebiyat ve kültür alanında insanlığa yeni görüşler sunan, kalıcı gerçeklerin bir derleyicisi olarak ortaya çıkan ve bunu eserlerine geçiren Erzurumlu İbrahim Hakkı, (Miladi: 22 Haziran 1703–18 Mayıs 1780) beşikle tabut, kundakla kefen arasındaki zaman yayını germesini çok iyi bilmiştir. Bu nedenle, çağa damgasını vurmayı başarmış ve "Ebedî İslam Çağrısı'nın" bir davetçisi sıfatıyla yeniden öz kaynaklara dönme ve bunları diriltme çabası içinde olmuştur daima.
Bilgi, kültür ve düşünceden oluşan, bunun yanında, ansiklopedik bilgiler de içeren "Marifetname" isimli eseriyle bilim dünyasına adım atan İbrahim Hakkı, sağlam bir inanca ve temel değerlere sahip oluşundan ötürü, çağlar boyunca hayırla yad edile gelmiştir. İmanla bilimi at başı götürerek ve bunu harmanlayarak eserlerinde işlemeyi temel amaç edinen İbrahim Hakkı, dini bilimler yanında, müspet (pozitif) bilimlerle ile ilgili bilgi, buluş ve yeniliklere imza atmış ve bunları dillendirmekte büyük bir başarı elde etmiştir.