Herkes kendi hikayesini yazıyor yazmasına da; ya etrafınızdakiler, anneniz babanız kardeşiniz evladınız eşiniz sevgiliniz? Yani sevdikleriniz… İşte onlar da yazarken hayatını, teğet geçse bölünmeyecek belki hikâye. Delip geçiyor her zaman. Kimi zaman başından, kimi zaman ortasından kırılıyor hayat… Kırılıyor hikaye…
Kimi kader diyor, kimi şans. Kader miydi bu, şans mı? İnsanların hepsi benim gibi şanssız mıydı? Şans, sadece benim yaşadığım topluma mı gülmedi? Yoksa herkes dünyaya gelirken kendi dünyasını da yanında mı getiriyordu! Ya da ben miydim etrafımda yaşanan bu acıların tam orta yerine düşen bilmiyorum…
Hayatın anlamını sorguluyorum, insan olmanın… Sadece nefes almak mıydı yaşamak? Hiç durmadan koşuyoruz. Bir keşmekeş ki herkes yetişmek zorunda sanki bir yerlere, itiş kakış… Ve akşam menüsü bütün davamız, bir de ne kadar oldu mal varlığımız… Kimin, ne kadar acı içinde kıvrandığının farkında bile değiliz. Para denen kâğıt parçasından uçak yapıp üzerine oturmuşuz. Rotamız sevgiden uzak ve karanlık…
..............dokunduğum her insanın bir yürek yarası vardı…