Gelmiş geçmiş seyyahlar içinde müstesna bir yere sahip Evliya Çelebi. Bu şöhretini ise geride bıraktığı Seyahatname'sine borçlu. Yerli ve yabancı seyahatnameler içerisinde onunki kadar hacimli ve yelpazesi geniş olanı pek az, belki de yok.
1631 tarihinde İstanbul civarında başlayan seyahatleri yarım asırlık bir devrede Anadolu ve Rumeli'nin dışında Suriye, Mısır, Habeşistan ve Hicaz'a; Irak ve İran'ın bir kısmına, Kafkasya ve Rusya'nın güneyine; Dalmaçya, Macaristan, Polonya, Avusturya,
Almanya ve Hollanda'ya kadar ulaşıyor.
Evliya Çelebi'nin hakkında en çok bilgi verdiği şehir İstanbul.
Bir yerde İstanbul'un madenlerini sayarken 13. ve son madde olarak "insan kaynağı ve madeni" başlığını atar. Ona göre Osmanlı'ya yüzyıllarca başkentlik yapan şehir için en önemli zenginlik insandır. Bugün de durum farklı değil. Seyahatname - Seyahat Yâ Resulallah sadece Osmanlı Asya-Avrupa-Afrika üçgenindeki devasa coğrafyayı arşınlamıyor, Osmanlı insanı ve toplumuna dair derin bir fikir uyandırıyor.