Eski zamanlardan beri gönül ehli önderler insanları aydınlatmayı, yolunu kaybedenlere yol göstermeyi ibadet telakki etmişler, bu konuda adeta yol haritası çizmişlerdir. Bu yol aşk yoludur, yolcular aşka tabidir, rehber de aşktır. Bu yolda bir çok derece vardır. Bu dereceler aşıldıkça iki cihan saadeti elde edilir.
Zekat da bu derecelerden bir derece sadece: Zenginlerin zekatı fakirlere ihsandır. Devletin zekatı zayıflara yardımdır. Evladın zekatı, yetim çocuklara ihsandır. Evin zekatı misafire ikramdır. Sohbetin zekatı isyandan kaçmaktır. Dinin zekatı, şeytana karşı gelmektir. İlmin zekatı taliplere öğretmektir. Zira ilim bir hazinedir ki onun da bir zekatı vardır. Zekatı verilmeyen hazine gibi, sahip olduğu ilimden talibine vermeyen kimse kıyamet gününde azap görür.