Şeyh Said geliyor diye tellal bağırtılıyor mahallelerde, cadde ve sokaklarda. Diyarbakır halkı, kendisine süngü ve namlu çevrilmiş askeri barikatın arkasında, hüzün içinde yolunu bekledi. Şeyh geçerken insanlar ağlıyor, ona sesini duyurma çabasıyla 'Savaşlarda olur böyle şeyler' diye söylenerek moral veriyorlardı. Şeyh Said vakurdu. Başı dikti. Halkını selamlarcasına bakıyordu etrafına. Gözü uzaklara takılıyor, Erguvan rengi dağlara bakıyordu, bazen."
Şeyh Said davası, başkaca dosyalarla da birleştirilerek 81 kişinin yargılandığı bir dava oldu. 26 Mayıs günü başladı. Mahkeme salonu gösteri alanına çevrildi. Mahkeme, halka sözde açıktı, gerçekte ise halk silah zoruyla mahkemeden uzak tutuluyordu. Üst düzey devlet bürokratları, aileleri ve yabancı konuklar bulunuyordu. 28 Haziran'da mahkeme kararını açıkladı. 47 kişiye idam, geri kalanlara ise hapis ve sürgün cezaları verildi. Az sayıda kişiye de beraat verildi. Mahkeme ayrıca sıkıyönetim kapsamındaki 14 il 2 ilçede tekkelerin ve zaviyelerin kapatılmasına karar verdi. İdam kararları Haziranın 28'ini 29'una bağlayan gece infaz edildi.