Bir hac yolculuğunu anlatan elinizdeki bu kitapçık, aslında tarihî bir belge hükmündedir. Osmanlı Devleti hükümranlığı döneminde yaşayan insanların dinî, ictimai, hukukî, iktisadî vs. yönlerini az da olsa vuzuha kavuşturan bir belgedir. Tarihin sustuğu yerde bu gibi seyahatnameler konuştuğu için önemlidir. Bu seyahatname, aynı zamanda Osmanlı Devleti hâkimiyeti altında bulunan kara ve deniz sahalarındaki güven ve istikrarın mevcudiyetini ispatlamaktadır. Siirt-Tillo'dan çıkıp kara yoluyla ve hayvan sırtında Erzurum'a, oradan da Trabzon'a kadar gitmeleri gerçekten kayda değer bir yolculuktur. Trabzon'dan deniz yoluyla İstanbul'a, oradan yine deniz yoluyla Mısır'a, oradan da tekrar deniz yoluyla Suudi Arabistan'a kadar güven içinde gitmeleri, Osmanlılarda bulunan İslam Halifeliğinin önemini ortaya koymaktadır. Bundan daha önemlisi gidiş ve gelişlerde, başta Müslümanlar olmak üzere, farklı inançlara bağlı olan Gayrı Müslimler tarafından da karşılanmaları, hatta misafir edilmeleri, o dönemin müsamahakârlığına çok güzel ve etkileyici bir misaldir.