Tezkirecilerin "Hüsrev-i şuarâ, pîşterîn-i şuarâ-yı Rûm, şeyhü'ş-şuarâ, emlahu'ş-şuarâ" gibi sıfatlarla anılan Şeyhî, bilhassa mizah tarihimizin en başarılı örneklerinden olan Har-nâme ve geniş hacmi ile Hüsrev ü Şirin'i vesilesiyle mesnevi alanında ön plana çıkmıştır. Mesnevilerinde tahkiye etmede hususunda oldukça başarılı olup, güçlü tasvirler yapmıştır.
Şeyhî, Eski edebiyatın kurucularından biri olduğu kabul edilir; daha doğrusu bu edebiyatın klasikleşmesinde önemli bir rol oynamıştır. Anadolu sahasında ilk tezkirenin sahibi olan Sehî Bey, Şeyhî'nin , "şiir güzeli"nin üzerinden eski Acem elbisesini çıkarıp Türkî elbise ve yeni hil'atler biçip giydirdiğini söylemiştir.
Bilime karşı duyarlı bir şair olup İran'da Tıp ve tasavvuf tahsil etmiştir. Oldukça büyük bir birikime sahip bu müstesna şahsiyeti okuyup anlamak yeni kuşaklara yeni bir değer katacaktır. Bu değerlere ufacık da olsa bir katkımız olursa kendimiz bahtiyar sayacağız.