Şeyhülislâm Şairler'in şiirlerinde aşk, sevgili, şarap, meyhane gibi kavramları kullanmaları, Osmanlı şiir geleneğinin bir özelliğidir. Bunları "Şeyhülislâm oldukları hâlde, şarap ve meyhaneyi övmekten çekinmeyen şairler" olarak değerlendirmek ve osmanlı ülemasını düzene kafa tutan şairler olarak yorumlamak, Divan şiirinin ve divan şairinin estetik anlayışını, felsefesini ve üslûbunu bilmemekten kaynaklanmaktadır. Şeyhülislâm şairlerin, sultan şairlerin veya kadın şairlerin şiirleri birarada değerlendirildiğinde, bu şiir, geleneğinin temel felsefesi de anlaşılmış olacaktır. Şiirin tabiatını, şairin kimliğinden, ırkından veya cinsiyetinden farklı kılan özellik, Divan şiirinin diyalektiği ve estetik anlayışı icâbıdır. Bu anlamda şair, mutasavvıf olmadığı hâlde, tasavvuftan dem vurabilir veya ciddi bir aşk macerası yaşamayan bir Sultan, şiirlerinde ümitsiz bir aşkı dile getirebilir. Kadın şairin gönlü bir servi boylu sevgilinin zülfüne esir olabilir ve nihayet bir Şeyhülislâm meyhaneyi, şarabı övebilir. Şeyhülislâm Şairler adlı bu dünyanın nasıl bir bütünlük oluşturduğunu göreceksiniz.