Herkesin üzerinde tertemiz ve ütülü elbiseler vardı. Ayaklarına ise siyah ve kırmızı renkten oluşan gıcır gıcır parlayan kunduralar giymişlerdi. Yolda yürüdüklerinde ayakkabılarının topuklarından takır tukur sesler çıkıyordu. Benim ayakkabılarımda ise topuğundan yırtılmış bir kara lastik vardı. Yolda yürürken yırtık kara lastiğim tap rap diye onlarınkinden farklı sesler çıkartıyordu.