Geleneği, düşünce biçiminin ve sanatının merkezine alan büyük sanatçıların önündeki en büyük zorluk hem
geleneğin içinde kalıp hem de yeni olmayı başarabilmektir. Fuzuli ve Şeyh Galip gibi büyük ustalar bu zorluğu
aşabilen öncü isimlerdir. Sezai Karakoç sadece bu zorluğu aşmakla kalmamış kendisinden sonra gelen nesiller
için bu yolun ilkelerini de ortaya koymuştur.
Sezai Karakoç, yaratılanı değil yaratanı taklit düşüncesi ile Batı estetiğinin temeli olan mimesis (taklit)
düşüncesine karşı çıktığı gibi İslam estetiğine de yeni bir bakış getirir. Estetik anlayışı ve şiiriyle kendisinden
sonra gelen sanatçılara İslam estetiği ışığında nasıl sanat yapılacağının yolunu göstermiştir. Edebiyat, kültür,
düşünce ve sinema gibi farklı alanlarda İslam estetiğinin nasıl uygulanacağını Sezai Karakoç'un teori ve
pratiğine bakarak anlayabiliriz.