Hilâl-i Muharrem oldu nûmâyan
Ağlayalım Şâh Hüseyn'in 'aşkına
Yasa girdi mihr ile mâh âsümân
Ağlayalım Şâh Hüseyn'in aşkına
İki cihân fahri giydi karalar
Açtı derûnunda türlü yaralar
Şehit oldu gitti hep mâhpâreler
Ağlayalım Şâh Hüseyn'in 'aşkına
Hatice Fâtıma Haydar-ı Kerrâr
Ağlar Kanber Selmân, Düldül Zülfikâr
İns ile cin melek eyler ahü zâr
Serfirâz-ı Şehideyn'in 'aşkına
Mâtem aylarında ağlar muhibbân
Tutarlar orucun keserler kurbân
Esirgenmez mülk ile mal hanümân
Cân fedâdır nûr-ı ayn'ın 'aşkına
Şehit oldu mücâhitler gaziler
Doldu feryâd ile dağlar yazılar
Yandı susuzluktan yavru kuzular
On iki nûr imâmeyn'in 'aşkına
Bin üç yüz kırk oldu şimdi seneler
Firkat ateşiyle yandı sîneler
Çok ağladı şu çöllerde anneler
Cihârdeh-i masûmeyn'in 'aşkına
Sıdkî'yâ gönlüme düştü savaşlar
Aktı gözlerimden kan ile yaşlar
Gelin bağrımıza vuralım taşlar
Kerbelâ'da Hasaneyn'in 'aşkına