Ahmet Koçak hocamın yöneticisi olduğu "Sarıkaya Lisesi Arkadaşları" sosyal medya grubundaki paylaşımlarında, kelimeleri ustaca ve yerinde kullanarak, duru ve akıcı bir anlatımla insanların ruhuna dokunan onları etkileyen yazıları dikkatimi çekmişti. Bu duygularımı kendisiyle paylaşıp, kitap formatında yazılarını sormuştum. Okurları etkilemenin yanı sıra düşünmeye sevk eden engin yazarlık yeteneğini, "Samanlıktaki İğne", "Çıtalı Uçurtma", "Kırmızı Pantolon" ve "Geçmiş Zaman İzinde" kitaplarını yayımlayarak kanıtladı. Yakın tarihimizin ana gündemlerinden olan ve ülkemizi doğrudan etkileyen Suriye iç savaşında, insanların yaşadığı olayları kendi bakış açısıyla kaleme aldığı "Sığınakta İki Yıl" romanı da inanıyorum bir solukta okunacak kıvamda. Başarılarının devamını diliyorum.
Prof. Dr. Kadir ESMER
AHMET KOÇAK VE YAZINSAL KİŞİLİĞİ
Farklı bir öykü anlayışı, farklı bir yaklaşımı ve bakış açısı vardır Ahmet KOÇAK adlı yazarın. Sait Faik Abasıyanık gibi bir gözlemci, Memduh Şevket Esendal gibi küçük şeylerden mutlu olmasını bilen, Muzaffer İzgü gibi gerçekçi bir yazar. Gerek yazılarında gerekse öykülerinde iyi bir gözlemci olduğu anlaşılıyor.
Genelde öykülerinin kahramanları aramızda yaşayan, mahallemizde oturan kişilerdir. Yani bizden birileridir. Kahramanları, emekli öğretmendir, hemşiredir, yaşlı teyzelerdir, hasta ve sakat insanlardır. Her an içimizde, her an gözümüzün önündedirler.
Çok kolay okunan, yalın ve özlü bir anlatımı vardır yazarın. Anlatımını yerel sözcüklerle süsleyerek çeşitlilik katar. Basit bir anlatım gibi görünse de içeriği derinliklidir. Öykülerinin sonuna eklediği özdeyişlerle vermek istediği mesajı destekler. Günümüzün sorunlarını, sıkıntılarını esprili bir dille ortaya koyar. En önemli özelliklerinden birisi de kendisiyle barışık olmasıdır. Kendisiyle dalga geçmesi, öykülere ayrı bir tat verir. Aynı zamanda onun kişiliğini yansıtır. Hoşgörülü ve alçakgönüllü olduğunu gösterir.
Özgün bir yazardır Ahmet Koçak. Özgün bir anlatımı vardır. Kendi kendisiyle konuşan, kendisiyle söyleşen, bir anlatım biçimidir bu. Öyküden, denemeden öte bir söyleşi havasındadır yazıları.
Hoşça vakit geçirmek isteyenlere, okuma güçlüğü çekenlere önerilir. Çünkü okumayı sevdirir ve okuma alışkanlığı kazandırır.
Eğitimci- Yazar Zeki BAŞTÜRK